29 Aralık 2011 Perşembe

Cazorla ve Rossi'nin Yokluğunda Villareal


Villareal geçen sezon Real Madrid ve Barcelona’yı bir kenara koyduğumuzda ligin en iyi futbolunu oynayan takımdı .UEFA Avrupa Ligi’nde şampiyon Porto’ya yarı finalde elendiler ve La Liga’da Valencia’nın hemen arkasında  da dördüncü bitirdiler.Başını Rossi,Cazorla,Borja Valero ve Cani’nin çektiği ve göze çok hoş gelen tempolu,pasa dayalı hücum futbolu futbol oynuyorlardı.Geçen sezonki güzel oyun ve başarıya rağmen bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekince ve ligde 16 hafta sonunda 17.sırada yer bulunca teknik direktör Juan Carlos Garrido beş gün önce kovuldu.8 sene Villareal alt yaş gurplarında ve B Takım’da çalıştıktan sonra A Takım’ın başına geçmişti Juan Carlos Garrido.

Garrido’nun bu sezonki başarısızlığının en büyük sebebi en iyi 2 oyuncusunu kaybetmiş olmasıyıdı.Cazorla’nın Malaga’ya gitmesinin ardından Rossi’nin ligin henüz başında devreyi kapatması Villareal’in geçen sezonun ardından tepe taklak çakılmasını sağladı.Geçen sezon 16 hafta sonunda 30 gol atıp 33 puan toplamıştı ve üçüncü sıradaydı Villareal,sadece Cazorla-Rossi ikilisi 14 gol 9 asist yapmıştı.Fakat bu sezon 16. Haftaya kadar sadece 13 gol atabilmişler ve yalnızca 3 galibiyetleri var.İki sezon arasındaki fark gece gündüz gibi.Sadece gol ve asist rakamlarına bakıp bu iki oyuncunun kaybettiklerine bakmak yanlış olur.İstatistiklerin dışında yukarıda bahsettiğim yüksek tempo ve pas oynunun olmazsa olmazıydı Rossi ve Cazorla.Bu ikilinin yokluğuna bir de Nilmar,Borja Valero,Cani gibi oyuncuların formsuzluğu (ki doğrudan Cazorla ve Rossi’nin yokluğunda kaynaklı) eklenince Juan Carlos Garrido’ya kapı gözüktü.
Juan Carlos Garrido’nun halefi gene kendi gibi Villareal C ve Villareal B takımlarının tozunu yutan çok tanıdık bir isim eski kaleci Jose Francisco Molina.2000’li yılların başında Deportivo rüzgar gibi eserken kalede Molina vardı.Casillas ve Canizares’in varlığında İspanya Milli Takımı’nda pek fazla forma bulamasa da üst düzey kaleciydi Molina.Önünde çok zor bir görev var.

3 Aralık 2011 Cumartesi

Thabo Sefolosha

 
                                    Herşey için çok teşekkürler Thabo,yolun açık olsun.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Lugano Kazma Takımını Yaktı Abi Yeaa

 
Türkiye’ye ik geldiğinde  aynı eleştirelere maruz kalmıştı.Sivas maçından sonra basında Balili üzerinden yerden yere vurulmuş,Servet’i gönderip bunu mu getirdiler  diye günlerce konuşmuşlardı.Aradan geçen 6 senede Lugano hem Fenerbahçe’de hem de ulusal takımında ortaya koyduğu performan ortada.

Dünkü Marilya maçından sonra tekrardan Lugano kötü stoper takımın yaktı muhabbetleri başladı.Paris medyası ve oradan alıntı yapan Türk medyası ile sosyal ağlarda gördüğümüz PSG taraftarları faturayı Lugano’ya kesmiş durumdalar.Leonardo’nun “Yıllarca Türkiye’de alt kalite bir ligde oynadı. Şu anda farklı bir yerde farklı ve hızlı futbol oynanan bir takımda oynuyor ‘’ sözlerinde haklılık payı var.Lugano’nun defoları bellidir,ağırdır,kolay kart görür,vs.. ama iyi stoperdir. Lige ve takıma uyum sağladığında kalitesini ortaya koyacaktır.Koca maç 2 kere Marsilya kalesine gidemeyen PSG dönsün biraz da kendine baksın.

27 Ekim 2011 Perşembe

Krasic Belirsizliği


Yeni stadyumla beraber Juventus toparladı ve 8 hafta son unda Serie A’da lider durumdalar.Hala çok iyi durumda değiller,vurup geçemiyorlar ve toparlanan Milan arkadan gayet iyi durumda geliyor.Fakat Juventus için bundan daha büyük bir sorun var o da Krasic. Teknik Direktör Antonio Conte ile araları açık ve epeydir formayı unuttu.Geçen sene takımın itici gücü,en büyük silahı iken bu sezon neredeyse hiç oynamaması,Conte’nin maç esnasında insanüstü fırçası ve bunun kameralara yansıması Krasic gitmek istiyor dedikodularını çıkardı ister istemez.Devre arası veya sezon sonu Krasic’in satılması söz konusu.Pepe ve vucinic’in formu ve Conte’nin elindeki kanat oyuncusu sayısının fazla oluşu bu iddiaların güzlenmesini sağlıyor.Şahsen Krasic’i çok beğenirim,sevdiğim oyunculardandır.Aykut Hoca da zamanında çok istemişti bakalım Juventus’un tutumu ne olacak?

4 Ekim 2011 Salı

Yeni Sezon Öncesi Fenerbahçe Ülker

Geçen seneden beri yakamızdan düşmeyen sakatlık belası bu sen başında da devrede.Ukic hazırlık maçlarında yer almadı,Tomas için aralık ayı diyorlar,Mirsad içinse 15 gün dese de Spahija belli bir yaşa gelen Mirsad’ın ne kadar iyi döneceği muamma.Engin’i artık maalesef sakat listesinde bile sayamıyoruz.Tüm bu sakatlıklara rağmen hedef bu sene de F4.
Hem Euroleague’in hem de Beko Basketbol Ligi’nin başlamasına az bir süre kaldı.Avrupa Şampiyonası’ndan bu yana gelişen süreçte Fenerbahçe Ülker birçok turnuvaya katılıp birçok hazırlık maçı yaptı ve bunların çoğunda ışık vermedi.
 Jerrells  Ukıc’in yokluğunda 1.gurad iken çok dağınık bir görüntü çizdi.Takıma hakim değil ve oynatan guard tanımından çok uzak.Fakat Ukic dönünce sezon içinde Jerrells’ın rolü bu olmayacak.Ukic tamamlayan,dinlendiren,gerektiğinde deliciğinden,atletizminden  yararlanılacak ve sene içinde ondan bireysel anlamda gelişim beklenicek.Açıkçası Jerrels için en uygun rol bu gibi dursa da bence F4 hedefi için yanlış bir tercih.Bekleyip ve görmek lazım.Kulübün izlediği politakadüşük profilli oyuncularla takım olgusunu ön plana çıkarmak,bize de destek vermek düşüyor.
Gist üzerine bir şey söylemek için henüz erken. Atletizmi ve ayak çabukluğu geçen senelerde bizde olmayan özelliklerden bu sene bol bol yararlanırız umarım.Kaya bu kadar kötü,Oğuz bu kadar hantalken pota altında Gist ve Mirsad’ın iyi olmasına çok ihtiyaç duyulacak.Vidmar sakatlıktan iyi dönmüş gibi duruyor,zamanla vitesi yukarı çekmesi beklenicek.Şunu söylemek gerekir ki yeni sezon öncesi en zayıf halka pota altı.Mutlaka iyi bir uzun alınmalı diye düşünüyorum.Özellikle EL’deki rakiplerimizin pota altını güçlendirmesiyle (Fischer,Seraphin) işimiz çok zor.
Bojan ise yeni sezonda Emir ile beraber en büyük silah gibi duruyor.Çok skorer,her türlü sayı buluyor ama EL için savunma konusunda zaafı var.Emir’in de savunma yönü yok bu da tüm yükü Ömer’e bırakıyor çünkü Tomas yok.Bu pozisyonda büyük sıkıntı yaşayacağımız ortada.Savunma direncini artıran,pis işleri yapan bir oyuncu takviyesi süper olur. Kinsey hatta Doğuş bu rolü üstlenebilirdi fakat onlar da en büyük rakibe gitti.
Özetle bir uzun bir de savunmacı kısa ile sakatların dönüşü F4 hedefini daha gerçekçi hala getirir.Yeni salonun gelişiyle daha iyi olacağımızı düşünüyorum.Salon demişken Aralık ayına yetişir diyorlar,resim paylaşalım.

26 Ağustos 2011 Cuma

Hayatımda Fenerbahçe için kaçtığı kadar hiçbir şey için bu kadar toz kaçmamıştır gözüme.Çok seviyorum o tozları.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Arnesen,Gençlik Hareketleri ve Yeni Hamburg


Hamburg  yıllardır Bundesliga’nın  kötü yönetilen takımlarından biridir.Kötü geçen sezonun ardından bazı şeylerin değişmesi gerektiğine karar verdiler ve futbolun başına Chelsea’de  sportif direktör ve scout şefliği  görevlerinde bulunan Frank Arnesen’i direktör olarak getirdiler.Kariyerine ufak ufak değinirsek Danimakalı Arnesen Chelsea’den önce Totenham ve PSV’de çalıştı.Çok bilinenlerden Ronaldo,Stam, Nistelrooy’u  PSV’ye, Mikel, Robben, Kalou ve Alex’i Chelsea’ye transfer etti.Başta Kakuta ve ‘’Bizim Stoch’’ olmak üzere Chelsea reserv takımını oluşturan birçok oyuncuyu o getirdi.
Hedef Hamburg’a planlı ve programlı bir sistem oturtmak.Aslında geçtiğimiz yıllarda Martin Jol ile bir atılım yapmıştı Hamburg fakat 1 yılın ardından Jol’un ayrılmasıyla her şey sil baştan eskiye döndü.Sonraki sezon Leverkusen’de ışık veren genç İtalyan Bruno Labbadia geçtiğimiz sezon da Arvin Veh sezonu tamamlayamadan takımı yardımcı  antrenörlerine bıraktılar. Takımı bu sene, geçen sene Armin Veh’in yardımcılığını yapan 46 yaşındaki Michael Oenning  çalıştıracak.
Baş antrenör olarak Nürnberg geçirdiği 1 sezon haricinde pek tecrübesi yok,kariyerinin büyük bölümünü genç takımlarda geçirdi.Genç oyuncularla çalışmayı seven babacan antrenör tiplemesine uyan Oenning İlkay Gündoğan’ı da Nürnberg’de genç yaşta parlatan hocadır.(Bu sezon için eski öğrencisi İlkay’ı çok istedi fakat son şampiyon Dortmund’un CL etkisi kuşkusuz daha cazip teklifti.)Planlı bir oluşum içerisine giren Hamburg yeni hoca yerine Oenning ile devam etmesi ona olan güvenlerini gösteriyor.

Gelelim Arnesen’in hamlelerine; Hamburg sınavına bildiği yerden başlayan Arnesen Chelsea reserve takımının bir kısmını Hamburg’a taşıdı.İlgiltere U-21 kaptanı Micheal Mancienne başta olmak üzere Hiddink’in Milli Takım’a aldığı Gökhan Töre,19 yaşındaki Hollandalı stoper Bruma ve 19 yaşındaki İtalyan orta saha Jacopo Sala’yı Chelsea’den Hamburg’a kazandırdı.Kakuta için de girişimleri olduğu biliniyor.Hamburg II ve U-19’dan toplam 4 oyuncu A takıma alındı ve Arnesen’in  Hamburg’unun  gençlik hareketleri daha da devam edecek.

Yeni yapılanma içerisinde olsa da aslında Arnesen ve Oenning’in elinde sağlam bir temel oluşturabilecek  kadro var.Yeni transferleri bir kenara koyacak olursak,kuşkusuz Elia en büyük yıldızı takımın ve yeni sezonda takımı taşıyacak isim olucak.Petric,Guerrero ve geçen sene kiralık gittiği PSV’de iyi bir sezon geçiren Marcus Berg hücum hattında Elia’nın destekçileri olucaklar.
Savunmada Almanya Milli Takımı’nda da oynayan Aogo,Marcel Janssen ve Heiko Westerman üst düzey oyuncular ve birçok  mevkide oynayabilen çok yönlü oyuncular.Genç sağ bek Diekmeier ve Fildişi Milli Takım’ındaki Demel savunmanın diğer altenatifleri.Orta sahanın transfere ihtiyacı olsa da emektar Jarolim,Tomas Rincon ve Gojko Kacar önemli oyuncular.Tavares,Tesche ve Türk asıllı Tolgay  kadrodaki alternatifler.
Hamburg’un yeni yapılanmasından bahsederken takımdan ayrılan oyunculara değinmeden olmaz.Yaşlı oyuncuların birçoğu takımdan gönderildi,sözleşmesi biten bazı oyuncularla yeni kontrat yapılmadı.37 yaşındaki Ze Roberto Katar’a 35’lik Nistelrooy  ve Mathijsen Katar’lıların yeni takımı Malaga’ya gittiler.Alex Silva Flamengo’ya,Pitroipa Rennes’e satıldı.Sözleşmeleri biten Trachowski ve Tunay Torun sözleşmeleri bitince Sevilla ve Herta Berlin’e imza attılar.Diğer oyuncuların gidişi Hamburg’un işine gelse de bu 2 oyuncunun gidişi büyük bir kayıp oldu.
Hamburg yeni sezon için mutlaka birkaç tane daha transfer hamlesi yapacaktır.Arnesen ve Hamburg’un hamleleri uzun vadede başarı getirmesi beklenen hamleler,tabi burada önemli olan Oenning’in başarısı. Hamburg’u çok seven biri olarak önümüzdeki günlerde Hamburg’u iyi günlerin beklediğini düşünüyorum.

1 Temmuz 2011 Cuma

Copa America'da Kim Var?


Şili:Real Sociedad’ta oynaya Cladio Bravo kalede güven veriyor.Savunmadaki Valdo Ponce’a dikkat derim kalbur üstü bir oyuncu.Leverkusen’de oynayan Arturo Vidal ,Udinese’den İsla ve Sevillalı Medel orta sahanın defansif anlamda kilit isimleri.Özellikle Vidal’e dikkat Bayern Münih’e transferi gerçekleşebilir.Hücumcu orta saha olarak beklenilen patlamayı bir türlü yapamayan eski İnterli Luis Jimenez ve Sporting’den Matias Fernandez.Palmeiras’ta oynayan Jorge Valdivia ise dikkatle izlenmesi gereken oyunculardan.Ülkemizde çok seveni olan Humberto Suazo takımın en büyük gol ayağı.Ve tabi ki de takımın yılıdız Alexis Sanchez,onmdan bahsetmeye gerek yok.Şili turnuvanın iyi takımlarından,Bielsa’nın gidişi onları etkilese de zevk vereceklerdir.

Kolombiya:Çok tehlikeli gözükmeseler de iyi kadroları var.Savunmada Milan’ın yaşlılarında Yepes ve Atletico’nun sert stoperi Perea ve Avrupa’nın büyük kulüpleriyle adı anılan Udinese’li Zapata öne çıkan isimler.Kolombiya’nın kuşkusuz en iyi ve en çok heyecanlandıran oyuncuları iki Portolu Falcao ve Guarin.Geçen sezon harika işlere imza atan iki yıldız takımlarını Copa Amerika’da sırtlamaya çalışacaklar.Ve tabi ki Vigan’da oynayan Hugo Rodellaga’ya da dikkat.

Ekvador:Turnuvanın çok iddalı takımlarından biri değil Ekvador fakat buna rağmen iyi ve tehlikeli oyunculara  sahipler.En iyi oyucuları hiç kuşkusuz Manu’dan Valencia.Takımı adına çok önemli bir role sahip ve en büyük yardımcısı Rubin Kazan kaptanı Noboa olacaktır.Noboa da hak ettiği değeri göremeyenlerdemn tahminimce o da bu turnuvadan sonra transfer dedikodularının içinde kendini bulacaktır.Geçen sene Levante’de kendini bulan Caicedo ve Cristian Benitez’a ayrıca dikkat.

Paraguay: Her ne kadar Oscar Cardozo bu turnuvada olmayacak olsa da Paraguay yarı final adaylarından.Çok iyi bir kadroya sahipler ve büyük potansiyelleri var.Lucas Barrios,Nelson Valsez ve Roque Santa Cruz en büyük gol ayakları.Kayserispor’da oynayan ve Santana ve bu sezon Kayseri’ye gelen Riveros da orta sahanın öenmli isimlerinden.Takip edenler Zebellos ve Piris’e dikkat çekiyorlar.

Peru:Hamburglu Guerrero ve Fiorentina’dan Vargas en iyi oyuncuları.Sürpriz yapabilirler fakat bu turnuvada işleri zor.

Venezuella:Geçmiş yıllara göre daha iyi kadroları var.Hamburg’un pasör orta sahası Tomas Rincon,Twente’den Rosales, Borussia M'gladbach’ın sol kanat oyuncusu Arango ve en büyük silahları Malaga’dan Rondon.Rondon’a ayrıca dikkat etmek lazım.
Costa Rika:Eski günlerini araya ülkelerden,hiç iddiaları yok.

Meksika:Son Kuzey Amerika Şampiyonu,öbür kıtada kupayı aldıkları için buraya yedek kadroyla geldiler ve iddiasızlar.Gio Dos Santos’un oynayacak olduğunu belirtelim,bu aralar çok formda.

Bolivya:Bolivya da turnuvanın zayıf takımlarından.Sivassporlu Ricardo Pedriel Suarez tanıdık isimlerden.  

Copa America'da Kim Var?

Uruguay

Nicolas Lodeiro:Nacional’de gösterdiği müthiş performansla Ajax’a gelen 22 yaşındaki genç yetenek oyun kurucu pozisyonunda oynuyor ve Uruguay’ın hem bu turnuvada hem de ileride çok şey beklediği isimlerden.Ajax’ta henüz istediği kadar oynamasa da gelecek sezon çıkış içerisine girmesi kimseyi şaşırtmaz.

Abel Hernandez:Müthiş Palermo keşiflerinden Abel Hernandez.Cavani’den sonra yüksek bonservisle satabilecekleri ikinci bir Uruguaylı hücumcu.Uzun olmasına karşın gayet hızlı,kolay adam geçen ve iyi şut adan komple bir yıldız adayı.Uruguay’ın büyük üçlüsü Cavani,Forlan ve Suarez’den ne kadar süre çalar bilinmez ama Tavares’in kulübede güveneceği birkaç hamlesinden biri.

Maxi Pereira:Uzun yıllardır Benfica’da oynuyor 27 yaşındaki sağ bek.Avrupa’nın kaliteli hücumcu sağbeklerinden.Oyun zekası yüksek,teknik ,devamlı bindirme yapan her sene üstüne koyan bir oyuncu.Porto sol bek Alvaro Pereira ile kanatları uçurucaktır.
Tanıdık yüz olarak  kaptan Lugano,Galatasaray’in istediği Muslera ve Samsun’lu Rios Arevalo kadroda bulunuyor.Sevillalı Cacares,Atleticolu Godin savunmanın önemli oyuncularından. Tabiki büyük üçlü Cavani,Forlan ve Suarez Uruguay’ın büyük silahları.En büyük destekçileri de Portolu Cristian Rodriguez olucak.Uruguay bana hep sempatik gelmiştir,bu turnuvada da başarılı olmalarını istiyorum.Arjantin ile ifanl oynasınlar.                

Copa America'da Kim Var?

Brezilya

Sandro:Geçtiğimiz sene başında geldi İnternacional’den  Tottenham’a.Sezon başında pek forma bulamasa da ligin ikinci yarısında oynamaya başladı.PL’e uygun fizik yapısı ve gücüyle ileriki senelerde daha fazla forma şansı bulup  Tottenham adına önemli işler yapacaktır.Henüz 22 yaşında.Copa Amerika onun ilk büyük turnuvası olucak ve ne kadar süre alacağı merak konusu.


 Elias: Corinthians’dan geçen devre arası Atletico Madrid’e geldi.Atletico’nun yeni yapılanmasının ilk parçalarından.Çabuk ve çalışkan bir orta saha oyuncusu,ayağı iyidir.Menezes onu birlikte oldukları Corinthians yıllarında beri çok tutuyor,dikkatli izlenilmesi gerek bu turnuvada.


Ganso:Kuşkusuz Neymar’dan sonra Brezilya’nınen büyük yıldız adayı.Bu yüzden bütün gözler onun üzerinde olacaktır.Son bir senedir İtalya’daki transfer haberlerinin merkezinde o var,Milan veya İnter’e gideceği söyleniyor.Tipik star ışığı taşıyan 10 numaralardan.Turnuvadaki Brezilya’nın saha içi organizayonu da onda olucak.
 Tabi ismin herkesin bildiği Neymar,Pato,DAni Alves,Robinho,Maicon gibi yıldızlarda olucak.Bunun yanında eski Trabzonspor kalecisi Jefferson,eski Galatasaraylı Elano ve Fenerbahçeli Andre Santos da kadroda.

Copa America'da Kim Var?

Copa America başlamadan resmi kadroların da açıklanmasıyla gözümüzün aşina olduğu veya ilerde sık rastlayacağımız ismleri ve dikkat çekicek bazı takımları buraya not düşmek istedim.Arjantin ile başlıyoruz.

Arjantin

Marcos Rojo:90 doğumlu Spartak Moscow’da oynayan genç sol bek Sergio Batista’nın kadroya aldığı tek orjin sol bek. Sergio Batista garip adam maçlardan önce  Twitter üzerinden ilk 11’ini açıklıyor ve açılış maçında Rojo oynayacak.Daha 21 yaşında yolu Rusya’ya düşen genç oyuncu  için bu turnuva büyük şans.Bakalım beklenen çıkışı yapıp Rusya üzerinden sıcak sulara inebilecek mi?

Lucas Biglia:Arjantin alt yaş gruplarında oynamaya başladığından beri mercek altında olan ve devamlı üstüne koyan bir oyuncu Lucas Biglia.Erken yaşta parlayıp Belçika’ya gitti ve bence Avrupa2nın en underrated oyuncularından.Zaman zaman takımlarımızla ismi geçse de ben ona uygun ligi hep La Liga olarak görmüşümdür.Atletico,Villareal,Valencia,Katarlı Malaga? Orta sahada toparlayıcı özelliği olan,pasör ve türevlerine göre daha mücadelecidir.Şimdilik ilk 11 yolu kapalı olsa da aldığı sürelerde kendini gösterip başarılı olacaktır.

Ever Banega:Avrupa’ya ilk geldiğinde istenileni veremese de yeni yapılanan Valencia’nın en önemli yapı taşlarından 88’li genç oyuncu.Çabuk,sert ,teknik ve çalışkan,her orta sahaya lazım oyunculardan.Sergio Batista onun ilk 11’de başlayacağını açıkladı.Bu sene Valencia’da çok iyi oynadı performansını sürdürecektir.

Ezequiel Lavezzi:O da Avrupa’ya erken gelenlerden.İlk yıllarında forvet pozisyonunda istenileni veremese de Cavani’nin  gelişiyle Walter Mazzari onu sol kanada çekti  ve hem Cavani hem de onu besleyen Lavezzi kariyerlerinin en iyi yılını yaşadılar.Sol kenarda kendini buldu,oyunu çok daha efektif.Sergio Batista görevi Maradona’dan aldığında beri Aguero,Di Maria,Tevez gibi oyunculara rağmen sol kenarda ilk tercihi hep Lavezzi oldu.Zaten  Twitter ‘da açıkladığı 11’de de  oynuyor.

Tabi herkesin bildiği;Messi,Aguero,Tevez,Higuain,Di Maria,Cambiasso,Mascherano ve tabi ki Pastore gibi isimler Arjantin’in en tehlikeli ve performansları en merak edilen oyuncuları.

21 Haziran 2011 Salı

Yeni Sezon Yapılanması


Okuldu,stajdı,şirketti derken bloğa baya bir ara verdik ki bu beni çok üzüyor.Kendime vakit yaratamıtorum ki  ilham denen kevaşenin omuzlarıma oturmasını bekleyeyim.Fakat bu kadar ara yeterli,ufak da olsa bir yerlerden başlamak gerekiyor tekrardan.Neyse daha fazla uzatmadan başlayalım.

Çok zor geçen Galatasaray final serisinin hemen ardından yeni sezon yapılanmasına başladı Fenerbahçe Ülker.Sözleşmeleri biten Lavrinovic,Sean May ve Saras önümüzdeki sezon takımda olmayacak.Beni çok büyük hayal kırıklığına uğratmasına rağmen Saras’ın gidişine çok üzüleceğim ve onu özleyeceğim sanırım. Diğer yabancılar (Ukic,Tomas,Vidmar)takımda kalmaya devam edecekler.Kinsey’nin durumu henüz belli değil.Gist ,Bogdanovic  ve olası yabancı guard transferinden  sonra yabancı sayısı 6’ya çıkıyor,büyük ihtimalle gider.Taratarla olan karşılıklı sevgisi,yıldırıcı savunması ve enerjisiyle sadece Euroleague maçlarında oynama şartıyla  takımda kalabilir ama daha önce denenmiş ve başarılı olunanamış bir formül bu,ihtimal vermiyorum.

Yeni transferlerle devamedelim.Önce Bogdabovic;Hırvat jenerasyonunun son yıldız adayı olarak gösteriliyor.Marko Tomas’ın Cibona’dan ayrılışından sonra liderlik rolü ona verildi.Düşük bütçeli vasat takım Ciboana’da çok iyi bir sezon geçirip,rolünün hakkını verdi.Öncelikle çok keskin bir şutör ve kendi pozisyonunu çok rahat hazırlayıp potaya giden bir isim Bogdanovic. Hücumdaki bütün yeteneklerine rağmen savunma yönü zayıf ve  boyuna oranla az ribaunda katkısı veriyor.Selefi Marko Tomas’a benzetiliyor fakat Tomas ona kıyasla daha komple bir oyuncu.Bogdanovic’in yaşının da genç olması sebebiyle mutlaka evrileceğini düşünüyorum.Koç’un devamlı üstüne bastığı ’’biz savunma takımıyız’’  savından yola çıkarsak Bogdanovic’in de mutlaka sisteme ayak uydurması gerekiyor.Aksi takdirde sistem bozulmaya uğrayabilir.Eğer bu dediğim evrim gerçekleşirse Bogdanovic uzun yıllar boyunca Fenerbahçe’ye çok faydalı olabilir.Bu arada drafta giren Bogdanovic’in 2.tur orta sıralardan seçilmesi bekleniyor.


Gelelim Gist’e; Uzun yıllar 4 numarasız oynadı Fenerbahçe Ülker,Mirsad’la kapatılmaya çalışıldı ama savunmada hep sorun oldu.Hemen hemen hareketli her 4 numara sorun yarattı ve nice vasat oyuncular kariyer maçlarını oynadılar. Gist’in transferi en çok bu noktada önem taşıyor.Uçan kaçan bir oyuncu olan Gist geçen sene Partizan’dayken Youtube’baya bir malzeme çıkardı smaçlarıyla.Orta seviyede bir şutu da sahip Gist,sakatlıktan çıkan iyi bir Mirsad ile orayı kapatacaklarını düşünüyorum.Tabi Gist’i sistem içine dahil etmek  gerek ki bu da Spahija’nın becerisine kalıyor.Ayrıca Gist herkesin bildiği gibi Adana doğumlu fakat yerli statüsünde oynama veya T.C. vatandaşı olma gibi bir durum söz konusu değil.İkisi de hayırlı olsunlar.


Yabancı guard transferinde ise ortada bir sürü isim dolanıyor.McCalebb,Prigioni,Huertas,Papaloukas hatta lokavt olursa NBA’den bile ouncu geleceği söyleniyor.Fakat daha mütevazi bir isim gelceği yönünde de haberler var,benim tahminim de bu yönde.
Şimdilik transferlere değindik,en kısa zamanda yazının devamı olarak mevcut takıma ve yeni sezon hedeflerini yazacağım.