25 Nisan 2011 Pazartesi

Bucaspor 3-5 Fenerbahçe

Ben hep şampiyonlukların veya büyük başarıların hikayesi olduğuna inanırım.Eğer kalan 4 maç sonunda Fenerbahçe şampiyon olacaksa  İzmir’deki Buca maçı bu sezonun en tepesine büyük harflerle yazılır.Eğer  sayısız travmatik olay yaşamak istiyorsan Fenerbahçe’yi sevmen yeterli.Pazar akşamı gene bir travmanın eşiğinden inanılmaz olaylarla dönüldü.Teknik-taktiğe fazla girmeye gerek yok çünkü olanları taktikle açıklamak mümkün değil.

Çok kritik bir maça çıkmışsın ve sadece izliyorsun, yenilen 3 gol de Fenerbahçe’nin yiyeceği gollerden değil.Ceza sahası ve çevresinde olan biteni izlersen golü yersin.Maç 3-1’e geldikten sonra biraz kıpırdandı Fenerbahçe ve Alex’in penaltı golüyle ayaklandı.O dakikadan sonra izleyen ve kilitlenen oyuncular sahaya yürek koyup saldırdılar ki 2 dakika sonra bir Alex klasiği kafa golü geldi.Alex’in gol sevincine dikkat edin,bahsettiğim sahaya yürek koyma ve hırsı o gol sevincinde görebilirisiniz.

3-3’tten sonra maçı kazandıracak hamle gerekiyordu fakat  elde- avuçta sadece Guiza vardı ve Aykut Hoca Guiza’yı ouna soktu.Açık söylemek gerekirse Guiza’nın girmesiyle maçı kazanma ümitlerim yarıya indi.Fakat Guiza girdikten 38 saniye sonra Semih’in attığı çok iyi topa ayağını uzattı ve galibiyeti getiren golü attı.Ve devamında Andre Santos’un klasik şekilde soldan gelip kalecinin sağına attığı sert şut sonucu gelen gol.Fenerbahçe geriye düştüğü ve çok kötü oynadığı maçı yarım saate 4 gol atarak çevirdi.Bu çok zor ve şampiyon olacak takımların yapabildiği bir şey.
Galibiyet golünü bu sene sadece 7 dakika oynamış ve hiç katkı yapamamış Guiza’nın atması da bambaşka bir futbol hikayesidir.Guiza’nın geçen sene kaçırdıkları belki de şampiyonluğa mal olmuştu.Bu sene eğer şampiyon olunulursa,şampiyonluğu getiren golü Guiza’nın atması ironinin kralıdır.Emre'nin müthiş golüne ve Guiza’nın gözyaşlarına ayrıca değinmek istiyorum.Onu pek sevmesem da ağlamasına çok üzüldüm.Röportaj esnasında ağlamaktan konuşamadı.

Sonuç olarak kazanmak ve liderlik güzeldir ama Buca’dan 3 gol yemek sorgulanması gereken işlerin başında geliyor.4 maç kaldı ve hepsi birbirinden zor.Tahminimce Trabzonspor da Fenerbahçe de puan kaybedecek.

Bununla İki Etti

Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı finalde Arkasspor'u 3-0 yenerek şampiyon oldu ve Kadın Basketbol Takımı'ndan sonra camiaya ikinci kupayı getirdi.Takımı sonradan alıp şampiyonluğa taşıyan antrenör Daniel Jorge Castellani tebriğin her türlüsünü hakediyor.Ne de olsa Arjantinli.Emeği geçen herkese teşekkürler.

23 Nisan 2011 Cumartesi

Retro Fotoğralar-6

Retro Fotoğralar-5

Retro Fotoğralar-4

Torres Siftah Yaptı


Vatana millete hayırlı olsun Fernando Torres Chelsea formasıyla çıktığı 14. maçında ilk golünü West Ham karşısında attı.


 



Retro Fotoğralar-3

Marsilya Fransa Lig Kupası Şampiyonu


Higuain ve Kaka'nın Dönüşü

120 dakikalık efsanevi kupa finalinden sonra Jose Mourinho Şampiyonlar Ligi’ne yorgun takımla çıkmamak için Valencia maçına yedek takımla çıktı.Defansta  Garay ve Albiol’un olduğunu görüp tüylerim diken diken olsa da Carvalho ve Casillas’ın sahada olması beni rahatlattı.90 doğumlu Nacho ve benim ileride çok büyük oyuncu olacağını düşündüğüm 91 doğumlu Caneles de şans buldular.

Real’in artık ligde şampiyonluk şansı kalmadığı için benim için bu maçta önemli olan oyundan ve skordan ziyade uzun sakatlıklarını yeni yeni atlatan Higuain ve Kaka ile geldiğinden beri en formda dönemini yaşarken sakatlanan Benzema’nın performanslarının nasıl olacağıydı.Maça hızlı başladı Real Madrid ve öyle de devam etti.İlk yarı 4 tane atıp maçı yarı devrede bitirdiler.

İlerideki üçlü Benzema,Kaka ve Higuain’in uyumu 6 golde de gözüktü.6 golde de pozisyonların içinde bu 3 adam var.Gollerin haricinde de etkili olan bu üçlüye Canales ve Granero paslarıyla destek oldular.Granero’ya ayrıca değinecek olursak;Mourinho takımlarının orta sahası için yumuşak kalsa da iyi bir pasör ve etkili bir hücumcu.Mourinho onun çok özverili olduğunu ve idmanlarda defansif yönünü geliştirmek için çok çalıştığını söylüyor.

Sakatlıkları sonrası hem Higuain hem de Kaka müthiş döndü.Higuain 3 gol atıp 2 asist yaparken,Kaka 2 gol,2 asistle ona eşlik etti.Mourinho kondisyon ustasıdır her zaman takımları fiziki anlamda güçlü,kondisyonları yüksek takımlar olmuştur.Kaka ve Higuain de fzik anlamda daha iyi olcaktır.Ronaldo,Di Maria ve Mesut’un formda olması Kaka’nın forma şansını aza indiriyor.Takımın iyi gitmesi de Kaka için ayrı bir handikap.Mourinho sahadaki 11’ine savunma özelliği olmayan bir oyuncuyu daha eklemez fakat kenardan Kaka gibi bir oyuncunun gelmesi rüya gibi.

Sonuç olarak artık HİGUAİN ve KAKA DÖNDÜ!

15 Nisan 2011 Cuma

Retro Fotoğralar-2

Güzel Adamlar


Hafta içi Şampiyonlar Lig’inde çeyrek final rövanş maçları vardı.Real Madrid,Barcelona,Schalkeve Manu yarı finale yükselirken iki 30 küsürlük efsane çeyrek finallere damga vurdu.Ryan Gigs… 37 yaşında ve 2 maçta 3 tane ‘’al da at hadi koçum’’asistle Chelsea’nin fişini çeken adam oldu.Sadece skora katkı anlamında değil oyun anlamında da taşıdı Manu’yu Gigs.
Eskisi gibi sadece delici,süratli, devaml ı çizgiye inen kanat oyuncusu değil aynı zamanda ortasahanın lideri,oyun kurucu Gigs.Müthiş oyun zekası, pas yeteneği ve hala çok etkili driplingleriyle kariyerinin en olgun ve en efektif futbolunu oynuyor.Bu sezon Fergie’nin jokeri aynı zamanda.Bu sezon zaman zaman kanatta zaman zaman göbekte oynadı.Hatta sol bekte bile oynadığı maçlar var ve müthişbindirmelerle çok verimli oldu.Bir 5 sene daha oynamasını  istiyorum çünkü Gigs’i izlemek müthiş bir keyif.İnanmazsanız Bosingwa’ya sorun.

Gigs gibi inanılmaz işlere imza atan diğer yaşlı kurt da Raul’du.Giuseppe Meazza’da 5 toplamda 7 gol atarak 2 maçta da yendiler ve elediler İnter’i.Raul 2 maçta da 11,5 km ile sahanın en çok koşan oyuncusu oldu.Bu koşu istatistiğine sahip olan adam 34 yaşında ve forvet!

Schalke Farfan,Jurado,Huntelaar,Raul,Neuer gibi yıldızları olmasına rağmen genel olarak vasat oyunculardan kurulmuş ve sınırlı bir takım.Bu noktaya gelmeleri gerçektende peri masalı gibi ve masalın başrolünde hiç kuşkusuz Raul ve onun buraları oynama becerisi.Raul’un bu takıma ‘’başarabiliriz’’ mesajını aşıladığı ve başarılı olduğu bir gerçek,müthiş bir futbol romantizmi.3 tane Şampiyonlar lig’i kazanan bir adam Raul.Bu kupanaın en çok gol atan oyuncusu Raul.Madrid’den ayrıldığında tatile gidicek diyenlere inat Alman Lig’ine gitti ve terinin son damlasına kadar kendini başarılı olmaya adadı.
Raul’u sevmek,saygı duymak için onlarca sebep var kuşkusuz ama en önemli sebep taraftarla olan ilişkisi.İnter maçından sonra tribüne çıktı ve elinde mikrofonla binlerce taraftarla beraber bozuk Almanca’sıyla marşlar söyledi.Çok özel,çok güzel adamdır Raul.Tıpkı Gigs gibi o da futbolun ‘’Romantik Prenslerinden’’.

4 Nisan 2011 Pazartesi

Fenerbahçe-0-0 Bursaspor

Sakatlıkların Aykut Hoca’yı kadro kurarken sıkıntıya sokacağı belliydi.Sezonun genelinde Niang ve Alex’i önde oynatıp geri kalan tek yabancı hakkını Dia veya Stoch’tan biriyle kullanan Hoca,Emre ve Selçuk’un yokluğunda geriye kalan tek yabancı hakkını Baroni’den kullandı ve Semih’e forma verdi.Biz alışılagelen 4-5-1 beklerken Aykut Hoca 4-3-1-2 ile Semih-Niang forvet hattı ve Özer(sol-iç)Baroni ve Topuz(sağ-iç) ile  orta sahayı üçlemişti.Bursaspor ise maça defansif bir 4-5-1 ile çıktı.İlerde Miller’ı tek bırakırken ona Batalla ve iki kanattan Ozan ve Volkan ile destek verme planı yapmıştı.Göbeği ise Svensson-Ergic ikilisi ile kapatacaklardı.
Maç beklenildiği gibi olmadı ve tempolu başlamadı. 4-3-1-2’e alışık olmayan Fenerbahçe ortsahası bir türlü topu tehlikeli bölgeye taşıyamadı.Hem Ergıc hem Batalla ile iyi pres yaptı Bursaspor.Bu ikilinin presine iki kanat oyuncusu Ozan ve Volkan’ın da destek vermesi Fenerbahçe ataklarını  iyice tıkadı.Menşeileri hücum sol bek Andre,Özer’in hem savunmada hem de hücumda destek vermemesine rağmen bence gayet iyiydi.Takımın en isteklisi ve en çok deneyeniydi. İki Bursa stoperi Serdar ve İbrahim’e yakın oynayan Svensson’un Alex’e uyguladığı sert markajın da etkili olmasıyla Fenerbahçe ilk yarıyı neredeyse pozisyonsuz kapadı.

İkinci yarı eskiye dönüş yaşandı Fenerbahçe’de.Niang sola Özer sağa geçti ve bu değişiklik Fenerbahçe akınlarını daha etkili kıldı.Oyunu Bursa sahasına yığan Fenerbahçe karşısında Ertuğrul Hoca hızlı oyuncuları Sercan ve Altidore’u bir türlü düşünmedi.Skoru koruma duygusuyla Volkan ve Oazn’ın hücuma katkısı hiç yoktu ve takımca yaslandılar.
Aykut Hoca oyuna geç müdahale etmekle kalmadı üstüne bir de hamleler yaptı.70’ten sonra birçok karambolün,kenardan ortanın ve duran topun olacağı maçta en öenmli karambol golcüsü Semih’i çıkarıp sahanın en kötüsü Niang’ı oyunda tutması hatalıydı Hoca’nın. Son 20 dakika ‘’habi golcü’’ Semih o karambollerden mutlaka birşeyler çıkartırdı.Dia ile kanadı zorlamak istedi Aykut Hoca ama yabancı sınırlaması nedeniyle sahanın en iyisi Andre Santos’u çıkardı ve Canaer’i aldı ki ben Dia tercihini de hatalı buluyorum.Dia,Stoch’a göre  geniş alanda daha etkili bir oyuncu ama topyekün kapanan ve alan bırakmayan Bursaspor karşısında bu yetenekerini göstermesi mümkün değil.Stoch’un pas alışverişi Dia’ya göre daha iyidir ve gene Dia’ya daha iyi orta açar.Skorun bulunması açısından oyuna giren isim Stoch olmalıydı.

Son 10 dakika ve uzatmalar doldur boşalt şekline geçti.Alex biraz daha şanslı olsa golü bulabilirdi ama olmadı.Sonuç olarak 2 puan gitse de takımın mücadelesi ve ikinci yarıdaki oyunu iyiydi.Bireysel anlamda Andre Santos,Serdar Aziz ve İbrahim Öztürk sahanın en iyileriydi.Özellikle iki bursalı stoper müthiş oynadılar.
Bursaspor’da eğer Ertuğrul Sağlam skoru koruma korkaklığı yerine kontra atakla golü düşünse topluca saldıran Fenerbahçe karşısında Kadıköy’den bir kez daha 3 puanla ayrılabilrdi ama 1 puan da iyi sonuç.

Fenerbahçe şampiyonluk yarışında,Trabzon’un kazandığı haftada önemli bir yara aldı ve artık daha fazla şansı olan taraf Trabzonspor.
Son olarak;Andre Santos’a değinmek istiyorum.Son haftalarda gerçekten çok formda.Gençlerbirliği  ve Galatasaray maçlarında sahanın en iyilerindendi.Brezilya mMlli Takımı’ndaki performansı da çok iyi.Fakat sene başındaki form durumu ve Aykut hoca ile yaşadıkları yüzünden olduğunu düşünüyorum hakettiği değeri görmüyor.Umarım böyle devam eder.